Mezarln Kars
Gecenin bir vakti tandlar yeni tuttuklar evlerine. ehrin en eski ama ayn zamanda en kenarda kalm bir mahallede, Maral’dayd ev. Ahmet Tagetiren’in mahallesiydi. Kadn etrafna bakt. Kucandaki çocuk bir yanda ya var ya yoktu. Gece vakti bir ey seçilmiyordu. Duvarlar yüksek, içinde ev ve k görünmeyen, üç kanatl büyük kaps, zeytin, nar, incir, çam aaçlar dikilmi bir bahçeye bakyordu tandklar evin pencere ve balkonu. Kadn ürktü, koca ehirde bula bula mezarln karsnda bir ev buldu diye sitem etti kocasna. 1984 ya da 85 yllar olmalyd.
Yedek Subay görevini yapmak için gelmilerdi bu ehre. Kadn Denizli, adam Trabzonluydu. Yollar Erzurum'da üniversite okurken kesimiti. Sonrasnda evlenmi, bir oullar olmu, askerlik görevini yapmak üzere Kahramanmara’a gelmilerdi. Ve mezarln karsndaki bir evi tutmutu adam.
Yanlarnda eyalarndan çok kitaplar vard. Tanmas kolay olmutu. Sabah olmu ve kocas ie gitmiti. Kadn uyandktan sonra mezarln ürpertisini biraz atlatmak, çevresini incelemek, nereye tandklarn tam olarak anlayabilmek için pencereden darya göz att bir süre. Mezarlk zannettii ev yüksek duvarlar ve büyük ve artk pasl olmu bir büyük kaps olan bir bahçeydi. çinde hayat belirtisi yoktu. Çevresinde tand kimse de yoktu.
Kzlderili oyunu!
Aradan bir süre geçtikten sonra bahçenin içinde bir hareketlilik sezdi kadn. Baktnda evin bahçesinde üç be çocuk oyun oynamaya balamlard. Onlar izledi bir süre. Kocasnn fotoraf merak vard. Bu çocuklar da fotoraflkt. Pijama lastiini balarna geçirmiler, mahalledeki mi bahçedeki mi horozun tüylerinden yolduklar tüyleri balarna sardklar pijama lastiinin arasna sktrmlar, yüzlerini sulu boya ile boyamlar, pijama lastiinin artan ksmyla bir ok ve yay yapmlar, uzun bir sopann ucuna kebap ilerini takmlar Kzlderili oyunu oynuyorlard.
Çocuklar makyaj ve oyunu görünce yüzü güldü kadnn. Onlar izledi bir süre.
Mahalle maçnda bir subay!
Adam uzun boylu, hzl konuan, aceleci gibi duran, oldukça scak kanl, gözlüklü, iletiime açk, insan kuatan, saran, çevresinde hemen varln, havasn hissettiren bir yapdayd. Çocuklarla iletiimi çok iyiydi. Hemen mahallenin çocuklar ile arkadalk kurmu, iletiime geçmiti. Çok sosyaldi. Sokak arasnda çocuklar toplar onlarla mahalle maç yapard. Mahalledeki baka adamlara benzemiyordu konumas, ilgisi, canayaknl ile. Mahallenin çocuklar onun iten dönüünü beklerlerdi heyecanla. Özellikle yaz aylarnda iten eve dönerken ald meyve poetinde olurdu gözleri. Eve çkacak, üzerini deiecek, mahalle maç yaplacak, çocuklarla koacak, terleyecek, maç taktii yannda, dürüstlük, ahlak, erdem üzerine bir eyler anlatacak, anlatlan sözler gönüllerini açm çocuklarn dünyasnda silinmeyen izler brakacak, maç bitecek, vine, kiraz, eftali her ne var ise poette onlar oturulup birlikte yenecekti. Mahallenin çocuklar arasnda unutulmaz bir iz brakacakt adam. Ne iyi etmilerdi de buraya tanmlard.
Mahallenin ablas
Kadn mahalledeki analar, genç kzlar arasnda sevilecek, sk sk ziyaret edilmeye balayacakt. Bu sohbetler bir süre sonra Kur’an öretimine, okumalarna dönüecek, o da mahallenin ne iyi etmi de buraya gelmiler denecek genç ablalarndan birisi olacakt.
Kimdi bu adam?
Mezarlk zannedilen evde oturan ve bana pijama lastii sarp, ku tüyü takan, yüzünü boyayp elinde çakma bir ok ve yay olan çocuklardan biri bendim dieri kardeim Bilge Kaan idi. Teksas Tommiksler dünyamzda o kadar yer etmiti ki o gün uygulamaya geçmi ama hep Kzlderililerden yana bir tavr içinde olmutuk.
Karmzdaki eve tanan ise Dr. Süleyman Gündüz ve ei idi: Hacer Gündüz. Kucaklarnda olan çocuk ise oullar Mus’ab Gündüz. Çocuk dünyamda hep hatrladm bu aile benim o zihin dünyamda hep silinmez izler brakm, bir rol model olmutu. Orada oturduklar süre içerisinde zaman zaman evlerini ziyaret ettiimde hayranlkla onlar izlermiim, izlemiim. Süleyman Gündüz’ün ev içindeki yaam, davranlar, eiyle iletiimi, ev ilerine yardm etmesi, evin salonunda boy boy dizilmi gazeteler, dergiler, kitaplar ne çok okuyor bu adam dedirtmi, o dönemde de dev bir itiha ile okuyan benim için aranp ta bulunamayan bir örnek olmutu.
imdi
imdi düünüyorum da aradan yaklak on yl geçtikten sonra Süleyman Gündüz’ün Sakarya’daki evinde bulmutum kendimi. Yllar sonra gerçekleen bir bulumayd. Aradan geçen yllar içinde ben büyümü ama zihnimde hep bir Süleyman Gündüz izi ile yaamtm. Hatta okumalarmn younlat bir dönemde oturup mektup da yazdm hatrlyorum. Sanrm bir cevap gel-e-memiti.
Evde dikkatimi çeken ey salon olmutu. Evin salonu boydan boya kitaplarla doluydu. Masann üzerinde çalma katlar, kendi ald ve çocuklarnn babas okusun diye yazd notlar, fotoraf filmleri, üst üste duran kitaplar. Tam hayalimdeki gibi. imdi olduu gibi o dönemde de çok youn çalyordu Süleyman Gündüz. Bir gün Bosna’da dier gün Filistin’deydi. Arada bir Sakarya’da. Einin öyle bir latife yaptn hatrlarm hala “ Süleyman Bey’in eve gelmesi için galiba Srplarn Sakarya’y bombalamas gerekiyor. O zaman bize de urar herhalde” demiti. Sonraki süreçte arada telefonda görümü olsak da yüzyüze görüme ansmz olmad. Varsn olsun.
Süleyman Gündüz, böyle, tannas, bilinesi bir insan. Böyle bir çizgi ile kesiti hayat çizgimiz. Ne mutlu bana!
|