1918'de Suriye'yi terk ettiimiz son yer; am'daki tren istasyonuna gitmitik. stasyonda kalan, üzerinde Osmanlca ve Arapça yazlar hala silinmemi son Osmanl lokomotifine bal son vagonda toplanm ve slam Dünyas'nn sorunlarn konumutuk. am tren istasyonunda bize izin veren görevli asker bir Kürt'tü. Bizden brahim Tatlses'in müzik kasetlerini istemiti.
Yllar öncesine, 20 Ekim 1918'e gittim. Filistin Cephesinde Nablus'ta Yldrm Ordular büyük bir yenilgiye uram, Osmanl komutas ve askerleri am'a çekilmiler. Son günler, artk Orta Dou'dan büyük ricat balam. Askerlerin bir ksm yaya, bir ksm da bu istasyondan trenlere bindirilip Anadolu'ya sevk ediliyor.
am istasyonunda son Türk askeri, son vagona binerken Suriyeli bir genç, yanna yaklar üniformasndan tutar, alayarak avaz çkt kadar haykrr "Bizi burada brakp nereye gidiyorsun Ey Türk" der.
O gün böyle kopartlmtk. Kopartanlarn bir ksm ile bugün ayn masada oturmaktayz. Bunun zorluunu herkes anlyor.
Suriye yöneticileri ve iliki içinde olduklar, Türkiye'nin tavsiyelerine uyarak, süreci okuyabilselerdi; çözüm kolaylaabilirdi. Esad liderlii ve Baas rejimi, kendi imkânlaryla kendini dönütür(e)medii için bugünkü durumu yaanmakta.
Sayn Babakan, Suriye dostlar toplantsnda ilikilerimizin, normal komuluk ilikisi olmadn söyledi. Dorudur, Türkiye-Suriye ilikileri hiçbir ülkenin komularyla olan ilikisine benzemez.
Türkiye, Suriye'nin tümünün dostudur, ilikisi 87 yllk bir zamana ait deildir. ki toprak jeopolitiin, jeostratejiin ve jeokültürün ayrlmaz bir parçasdr.
Bunu biraz daha ileriye tayabiliriz. Türkiye'nin Ermenistan'la, Yunanistan, Bulgaristan, Irak, ran, Azerbaycan ve Gürcistan ilikileri dier ülke ilikilerine benzeyebilir mi? Bu yalnz snr komuluuyla ilgili deildir. Türkiye ile hiçbir ülkenin ilikisi normal deildir. Bu medeniyet algsyla ilgilidir. Dünya üzerinde "vatan" olurken "anavatan" olan tek toprak parças Türkiye'dir.
Suriye yakn zamana kadar Hatay' haritalarda kendi topraklar içinde göstermekteydi. Belki de okullarda, resmi dairelerde, internet sitelerindeki haritalar halen Hatay' kapsamakta.
Yllarca bu olay Türkiye makamlarnca protesto edildi, yetkililer uyarld ve haritann düzeltilmesi istendi. Nerdeyse sorun sava sebebi olacakt.
Hatay ilinin Suriye haritasnn içinde gösterilmesi, üstad Sezai Karakoç'a sorulduunda; "Hatay elbette Suriye'nindir. Kayseri de, hatta stanbul da Suriye'nindir. Aynen am'n, Halep'in bizim olduu gibi..." demiti.
Bu, ortak bir medeniyetin ve ortak tarihin diliydi.
2002 ylnda Ak Parti'nin iktidara gelmesiyle ortaya konan d politika, Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Dou'daki ülkelerin toprak bütünlüüne saygl, siyasi, ekonomik ve kültürel ilikilerin güçlü bir ekilde yeniden kurulmasn salad.
En zorlu snav 2003'de ABD ve müttefiklerinin BM izni olmadan Irak'a yönelik halklarn özgürlüünü(!) önceleyen müdahalesiydi. TBMM'nin kararyla Türkiye sürecin dnda kalm. Yani Türkiye igal ordularyla Irak'a girmemiti.
Karar ABD ve müttefikleriyle, Irak'taki Saddam muhalifi gruplar oke etmi. Fakat slam Dünyas'nda büyük bir memnuniyet uyandrmtr. Belki de Araplar nezdinde Türkler ilk defa bu kadar büyük bir sempati kazandlar.
II. Dünya Sava'ndan sonra ABD önderliinde yaplan tüm müdahalelerde büyük aclar yaanm, yerel halklar birbirlerine düman olmu veya ülkeler bölünmütür. Kore, Vietnam, Somali, bunun en önemli örnekleridir.
Yakn zamana, slam Dünyas'na bakalm: 2001'de ABD, NATO ile birlikte Afganistan' igal etti. 11 yldr ülkede istikrarszlk ve kaos devam ediyor. Bu Pakistan' etkiliyor. Her gün onlarca masum Afgan ve Pakistanlnn ölümüne tanklk ediyoruz. ABD ve NATO çekildiinde, halklar arasnda oluan husumet savaa dönümeyecek mi? Taliban mevcut iktidar ve destekçilerinden intikam almayacak m? Halklar birbirine düman olmad m?
Ya Irak ve Libya... akbetleri ne olacak? Halklar arasnda gergin bekleyi balamad m?
slam Dünyas'nda ortaya çkan, halklarn küresel sömürü odaklarna, zalim yönetimlere ve kabile taleplerine kar "Arap Bahar" olarak adlandrdklar hareket, en fazla Suriye'yi etkileyecei de aikârd.
Gelinen noktaya baktmzda bir yanda zulmünü artran, ölüm kusan Esad güçleri, öte yanda önce sivil gösterilerle balayp, silahl direnie dönüen bir muhalefet.
Suriye'nin istikrara kavuma süresi uzadkça halklar arasndaki dümanlk derinleiyor. Farkl rklar, dinler ve mezhepler arasnda birlikte yaamann dinamikleri hzla kayboluyor.
Mevcut yönetimi elinde bulunduran anlay, yapt uygulamaya kendisinin de maruz kalaca endiesi, sorunun çözümünü zorlatryor. Yllarn birikimi, bugün yaananlar, kin ve intikam duygusunu beslemektedir.
Bu durumun iddetle giderilmesi gerekir ve ülkede yaayan dini, etnik ve mezhebi farkll olan gruplara devr-i sabk yaratlmayacana dair güçlü güvence verilmeli. Sorun d müdahaleden çok, bölgesel dinamikler devreye sokularak çözülmeli.
Türkiye'nin bu balamda üstlenmesi gereken misyonu vardr. Kofi Annan'nn giriimlerinin yan sra; slam birlii Tekilat, slam birlii Tekilat Parlamenterler Asamblesi, Arap Birlii, Arap Ligi, Orta Dou Forumu, sivil toplum örgütleri ve aydnlar daha etkin biçimde rol üstlenmesi gerekir.
ran'la balayan diplomas ata bölge ülkeleri, Rusya, Hindistan ve Çin ekseninde de sürdürmesi gerekir.
Unutmamak gerekir: Suriye sorunu bölgede tüm dengeleri alt üst edecek potansiyele sahiptir.
http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?i=31855&y=SuleymanGunduz