Önemsiz bir haber olarak gazete sütunlarnda yer ald. Son dönemlerde Avrupa'da yükselen rkçlk tehlikesine vurgu yapyordu.
Gündemin younluu ve gündelik kayglarn yannda, bu tür haberleri kanksamtk. Bir yenisinin eklenmesi üzerimizde bir etki oluturmuyordu artk.
Haber; geçen günlerde Belçika'nn bakent Brüksel'de toplu tama araçlarn denetleyen 2 kadn polisin, sonradan Müslüman olan ve peçe takan Belçika asll Stephanie Djato adl bir kadnn peçesini çkarmaya çalmas, direnen peçeli kadnn gözaltna almasyla ilgiliydi.
Belçika'da bir yldr kamu alanlarnda peçe takanlara 137,5 euro para ve 7 gün hapis cezas verilmekte.
Uzun zamandan beridir de Avrupa'nn baz ülkelerinde ve Fransa'da, baörtüsü ve peçe yasa uygulanyor.
Bu yasak bugünlerde ülkemizde olduu gibi, Belçika'da da baz kamu görevlileri tarafndan uygulanmakta ve bazlar tarafndan da uygulanmamaktadr.
Belçika'da ar sac Flaman Menfaati Partisi yöneticilerinden Filip Dawinter, sosyal paylam a Twitter'da yaynlad mesajla bir kampanya balatt.
Dawinter "Bu ülkede peçe yasa var. Buna sayg gösterilmesi gerekiyor. Polis peçe takanlara müdahale etmiyor çünkü isyan çkmasndan korkuyor. Bu yüzden peçe takan birini görüp, polise ihbar edenlere 250 euro vereceiz" dedi.
Avrupa'nn her yerinde her gün bu tür haberler görmek, duymak veya okumak mümkün artk.
Geçtiimiz günlerde bir televizyon kanalnda Fransa'da yaayan Müslümanlarla ilgili bir belgesel izlemitim. Belgeselin bir bölümünde Fransz asll Müslüman bir kadnn gündelik hayatn gösteriyordu.
Fransz kadn Müslüman olduktan sonra yaam içinde karlat zorluklar anlatyordu. Baörtülü ve peçeli toplu tama araçlarna bindiinde dier yolcularn kendini nasl taciz ettiklerini, canl bomba muamelesi gördüünü, hatta bazen daha ileri giderek herhangi bir durakta otobüse bindiinde yolcularn otobüsü boaltmalarn ve polise ihbarlarn anlatyordu.
Fransz bir anne ve babadan doan ve sonradan din deitirerek Müslüman olan bir Fransz kadnn nasl bir muameleye uradn hayretle izlemitim.
O bir Fransz'd, kendi dilinde kendini ifade edebilecek bir yetkinlie ve yaama tecrübesine sahipti.
Ya dier Müslüman aznlklar veya göçmenlerin durumu nicedir, varn siz düünün.
Fransa'da okullarda dini sembollerin kullanlmasna ilikin ilk tartma, 1989 ylnda üç Müslüman kz örencinin okulda baörtüsü takmak istemesi üzerine çkmt.
Fransz Meclisi ve Senatosu, yalnzca "kamu okullarnda dikkat çekici/gösterili dini sembollerin kullanlmas, baörtüsü, büyük haç ve kipa taklmasn yasaklayan" bir yasa çkartmt.
Bu yasa 15 Mart 2004'te dönemin cumhurbakan Jacques Chirac tarafndan imzalanarak yasalamt.
Fransa'da okullarda balayan ve daha sonra kamusal alana sçrama eilimi gösteren yasak bulac bir hastalk gibi Avrupa'da yaylyor.
ABD'nin öncülüünde Aralk 2001'de Afganistan'a NATO müdahalesi yapld. Bu müdahalenin en önemli gerekçelerinden bir tanesi de "Afgan kadnn çada medeniyet seviyesine yükseltmek" ve "Burka" ad verilen giysiden kurtarmakt.
Bizde de farkl bir durum yaanmad sözünü duyar gibiyim.
Evet dorudur. 1980 ihtilaliyle birlikte bu ülkede üniversitelerden balayp kamunun her alannda (müstahdemlik ve rgatlk hariç) baörtüyle ilgili Fransa ve Belçika'ya rahmet okutacak uygulamalar yapld.
Tüm üniversitelerde ve kamuda baörtüsü yasakland.
En kadim üniversitemizden birinde baörtüsü yasa amansz bir ekilde uyguland, ikna odalarnn oluturulduu ve sürek avna çkld bir dönem vard. O günlerde adnn önünde ad ve soyadndan daha uzun bir unvana sahip dönemin yöneticilerinden biri, (bugünün siyasetçisi bir hanmefendi) kontroller esnasnda okuma uruna baörtüsünün üstüne peruk takan örencileri görmesine ramen geçilerine izin vermekteydi.
Baörtüsü ve peruk!
Hep merak etmiimdir, bu anda bu hanmefendi ve destekçileri, ne tür bir ruh dünyalar vard ve nasl bir zafer kazandklarn düünüyorlard?
Bu nasl bir akld?
Mezuniyetlerde veya okul müsabakalarnda birinci gelen baörtülü örencilere ödülleri mülki amir veya kurum müdürleri tarafndan halen verilmemekte. Son günlerde bununla ilgili haberlerde art gözlemlemekteyim.
ki gün önce Adana hsan Sabanc Anadolu Kz Teknik ve Meslek Lisesi'nde okul birincisinin de aralarnda olduu 4 baörtülü örenci mezuniyet törenine alnmad ve birinciye diplomas verilmedi.
Resmi ideoloji algsndan dolay bu tür uygulamalara skça rastlamak mümkün.
Nitekim son dönemlerde sadece üniversitelerde baörtüsü tamim ve talimatlarla serbest braklm olmasna ramen zaman zaman engelleme politikalar devam etmektedir. Ama kamuda devam ediyor.
Halen ifahi açklama ve uygulamann ötesinde yasak oluuna veya kaldrlna ait bir anayasal güvence yok. Kamuda uygulanan pozitif ayrmcln maduru da yine baörtülü kadndr.
Muhtemeldir ki hükümet bu konuyu yeni anayasada "bireysel hak ve özgürlüklerle", "din ve vicdan özgürlüü" balamnda çözecektir.
Bat dünyasndan hogörü ve tolerans beklemiyorum. Böyle bir talebim de yok.
Benim için "muasr medeniyetin" ulat seviye önemli.
Antik Yunan felsefesi, Roma hukuku, Reform ve Rönesans, Aydnlanma Felsefesi serüvenini yaam çok dinli, çok kültürlü ve çok etnik yapl "Avrupa idealinin" geldii noktaya baknz: Basklar, yasaklar, cezalar ve hakaret.
http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?i=32741&y=SuleymanGunduz
|