Hollanda'nın Lahey kentinde Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'nde 3 yıldır yargılanan Bosna Sırplarının lideri Radovan Karadziç nihayet savunmasına başladı.

Karadziç savunmasında 'Bosna'da savaşı önlemeye çalıştığını, savaşı önlemek için mümkün olan insani her şeyi yaptığını ve insanların çektikleri acıları hafiflettiğini' kaydetti.

Karadziç, 'Ben bir fani olarak kendimi savunmak için değil, 500 yıldır özgürlüğü için büyük acılara sebatla karşı koyan küçük ulusun büyüklüğünü savunmak için buradayım. Müslüman ve Hırvatları Sırp Cumhuriyeti'nden çıkarmak gibi bir planımız yoktu. Ancak köktendinci Müslümanlar, Bosna'dan bütün Sırpları atmak istedi. Osmanlı İmparatorluğu zamanında olduğu gibi yüzde yüz iktidar istiyorlardı. İslami köktendincilik istiyorlardı ve bunu 1991'den 1995'e kadar arzuluyorlardı. Bu yüzden bu adil ve kutsal bir savaştı' dedi.

Srebrenica'da hayatlarını kaybedenlerle bir ilgisinin olmadığını ve sivilleri korumak için emir verdiğini ileri sürdü.

Karadziç, 'hiç kimsenin söz konusu tarihler arasında bu ülkede bir soykırım yaşandığını düşünmediğini, tam tersi Sırp halkının Bosnalı Müslümanların saldırganlığının kurbanı olduğunu' iddia etti.

Karadziç, yaptığı iyi işlerden dolayı 'ödüllendirilmesi' gerektiği düşüncesinde olduğunu söyledi.

BM koruması altında bulunan bir bölgede silahsız masum insanların, ölüm makinesine dönüşmüş Yugoslav Halk Ordusu ve Sırp paramiliter güçlerine teslim edilmesi emrini verenlerin yargılanmadığı bir davada; Karadziç, doğru söylüyor, haklıdır ve ödüllendirilmesi gerekir.

Srebrenica'yı korumakla görevli BM emrindeki Hollandalı askerler hükümetleri tarafından devlet nişanıyla ödüllendiriliyorsa ve Nobel Barış Ödülü Bosna'da olanlara kayıtsız kalan AB'ye verilebiliyorsa yapılacak bir şey yoktur. Ödüllendirmeyi beklemekte yerden göğe kadar hakkı vardır.

Soykırım esnasında yakınlarını kaybetmiş Srebrenica ve Jepa annelerinin, Hollandalı askerlerin 'BM'den aldıkları emir' doğrultusunda masum insanları katiller sürüsüne teslim etmelerinden dolayı Hollanda mahkemesine yaptıkları başvuru yüksek yargı tarafından reddedildi. Gerekçe 'BM'de görev yapan askerler eylemlerinden dolayı yargılanamazlar' idi.

Srebrenica ve Jepa anneleri bu durum karşısında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruda bulundular.

Ne olması gerekir. USSM'de görülen dava tam bir tiyatro. AİHM'deki de aynı olacak. Güçlüler güçsüzleri yargılıyor/yargılayacak.

İki hafta önce İtalya'ya resmi bir ziyarette bulunan Sırbistan Cumhurbaşkanı Tomislav Nikoliç, İtalyan Corriere della Sera gazetesine verdiği demeçte 'Srebrenica soykırım değildi. Bu suç, Sırp halkından bazı kişilerin yaptığı münferit bir suçtur' diyerek Karadziç'le aynı düşünüyordu.

Gazetecinin '2007 yılında Karadziç ile Mladiç'in suçlu olmadığını ifade ettiğini' hatırlatması üzerine Nikoliç 'Karadziç ve Mladiç, şu anda Lahey Adalet Divanı'nda. Tüm dünyada geçerli olan hukuk sistemine göre onlar hüküm giyerlerse suçlu olacaklardır, o zamana kadar masumdurlar' demişti.

Daha önce yargılanan ve iki yıl mahkûmiyet alan Bosna Sırp Cumhuriyeti eski Başkanı Biljana Plavsiç cezasının bitiminden sonra Sırbistan eski Cumhurbaşkanı Boris Tadiç'in tahsis ettiği bir uçakla Lahey'den Belgrad'a getirilmiş ve ulusal kahraman olarak karşılanmıştı.

Şöyle bir düşünelim: Eğer Bosnalı Müslümanlar vatanlarını korumak için direnmese ve Sırplar kazansaydı; Yugoslav savaş suçları mahkemesi oluşacak mıydı? Sanmıyorum. O zaman Slobodan Miloseviç, Radovan Karadziç ve Ratko Mladiç bu kez 'Hıristiyanlığın Surları' (Christianitatis Muros) olarak aziz ilan edileceklerdi. Slav coğrafyasını dolaşın ve kimine sorarsanız sorun; size 'Miloseviç, Karadziç, Mladiç ve arkadaşlarının' aslında birer kahraman olduklarını söyleyecekler. Bunu test etmek isteyenler Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan ve Rusya'dan başlayabilirler.

İslamofobia ve faşizmin yükseldiği Avrupa'da bu düşünceyi paylaşmayan kaç tane lider var?

AB ülkelerinde ve ABD'de İslam'a, Hz Peygamber'e hakaret içeren roman, film ve karikatürler yapılıyorsa, Vatikan Batı'da yayılmakta olan İslam'a karşı tedbir alınması gerektiğini söylüyorsa, köktendinci Müslümanlara(!) karşı dünyanın her yerinde silahlı müdahale yapılıyorsa; Karadziç savunmasında haklıdır ve ödüllendirilmesi gerekir. Hatta Nobel Barış Ödülü bile verilebilir.

O bunu çoktan hak etti.

http://yenisafak.com.tr/yazarlar/SuleymanGunduz/nobel-baris-odulunu-karadzice-verelim/34580