Bu aralar yoğun olarak Orta Doğu üzerine yazılar yazdık. Türkiye, her ne kadar dünyanın merkezini oluştursa da bölgesel olarak Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Doğu'nun da merkezinde yer alıyor. Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Doğu'daki her gelişme ülkemizi derinden etkiler.

Merhum Aydın Menderes ülkemizin siyaset etkisini anlatırken 'Bir eli Balkanlar'da diğer eli Kafkaslar üzerinden Orta Asya'ya uzanmış ve yönünü Kâbe'ye dönmüş bir Türkiye' diye başlardı.

Bosna Hersek eski Savunma Bakan Yardımcısı Hasan Cengiç 'Türkiye'nin Kafkaslar ve Orta Doğu'daki her olayla ilgilenmesi gerekir, ama doğal mecrası Balkanlar'dır. Balkanlardaki insanlar sizleri daha iyi tanıyor ve anlıyorlar' der.

Türklerin tarihsel misyonlarının ve duruşlarının karşılık bulduğu en önemli coğrafya Balkanlar'dır.

Balkanlara gittiğinizde hangi ülkede olursanız olun buna Yunanistan, Bulgaristan, Romanya ve Sırbistan dâhil yabancılık hissetmezsiniz. Arnavutluk, Makedonya, Karadağ, Kosova ve Bosna Hersek'i eklemedim, oralar zaten malum.

Bu kadar iç içeliği anlattıktan sonra konumuza dönelim. Balkanlarda önemli gelişmeler oluyor. Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyeleri ilk defa Sırbistan'a bir ziyaret gerçekleştirdiler. Heyet içinde Cumhurbaşkanlığı Konseyi Boşnak entite üyesi merhum Alija'nın oğlu Bakir İzetbegoviç de vardı. Bu başta Boşnaklar ve Bosnalı Sırplar için önemliydi. Daha önce de Sırbistan eski Cumhurbaşkanı Boris Tadiç Sarajevo'ya bir ziyaret gerçekleştirmişti. Bu ziyarette Srebrenica soykırım anmasına katılmış ve özür dilemişti. Bu ziyaretten sonra savaş suçluları ile ilgili Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi (USSM) ile işbirliği gerçekleştirmiş; başta Radovan Karaçiç ve Ratko Mladiç'i olmak üzere birçok savaş suçlusunu mahkemeye teslim etmişlerdi. Bunun sonucu olarak Sırbistan için Avrupa Birliği süreci başlamıştı. Bütün bu gelişmelere Türkiye'nin, Sırbistan siyaseti de olumlu etki yapmıştır. Eski Cumhurbaşkanı Tadiç Srebrenica'ya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte gitmişti.

2012'de Sırbistan'da yapılan seçimleri Tadiç kaybetmiş yerine radikal görüşleriyle tanınan Sırp İlerleme Partisi lideri Tomislav Nikoliç seçilmişti. Nikoliç, seçim sürecinde ve sonrasında radikal söylemlerde bulunmuştu. Bir mülakatında 'Srebrenica'da soykırım yapılmadı. Orada bazı Sırplar savaş suçu işledi. Bu kişiler bulunmalı, yargılanmalı ve cezalandırılmalı' demişti.

Bu kez Bosna VNT televizyonuna yaptığı ve 7 Mayıs'ta yayınlanacak konuşmasına Nikoliç, yapılanları bir soykırım olarak değerlendirdi ve Srebrenica'ya gitmeyi düşündüğünü ifade etti.

Nikoliç: 'Srebrenica'da işlenen suç için, Sırbistan için diz çöküyorum ve af diliyorum. Devletimiz ve halkımız adına bazı kişilerin yaptığı suçlar için özür diliyorum' dedi. USSM bu itirafı delil olarak almalı ve Srebrenica Soykırım hükmüne eklemeli ve Sırbistan'ı tazminat ödemeye mahkûm etmelidir. Nerede öyle bir adalet tecellisi. USSM'de tam bir tiyatro oyunu sergileniyor. Ülkesini savunmak zorunda kalan Boşnaklar bile yargılanan sanıkların talepleri doğrultusunda suçlu ithamıyla mahkemeye çağrılıyorlar.

Nikoliç, iktidara geldikten sonra AB ile ilişkileri yavaşlatması ve Rusya'ya eksenli bir dış politika izlemesi bekleniyordu. Gelişmeler bunun aksine bir seyir izliyor. Tadiç döneminde çözülemeyen Kosova sorunu Nikoliç tarafından çözülüyor.

Geçen ay Brüksel'de Kosova ve Sırbistan başbakanlarının AB arabuluculuğunda yürüttüğü görüşmeler anlaşmayla sonuçlandı. Böylece iki tarafın da AB üyelik yolu açılmış oldu.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, kararlılık ve cesaretleri nedeniyle Sırbistan Başbakanı İvitsa Daçiç ve Kosova Başbakanı Haşim Taçi'yi tebrik etti.

Anlaşmaya göre Sırbistan başta AB olmak üzere uluslararası kuruluşlara Kosova'nın üye olmasını engellemeyecek. Böylece Sırbistan bugünkü sınırlar içinde Kosova'yı defacto tanımış oldu.

Taçi ise, anlaşmayla 'Kosova'nın egemenliğinin tanınmasını garanti altına aldıklarını' söyledi ve anlaşmayı 'tarihi' olarak niteledi.

Brüksel'de Taçi ile görüşen Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso 'Bu yıl, AB-Kosova ilişkileri için hayati öneme sahip bir yıl olabilir' dedi.

Sonuç olarak şunu söyleyebilirim: AB ekonomik sorunlarına rağmen önümüzdeki yıllarda üye sayısını artırmaya devam edecek. Balkanların tamamı AB üyesi olacak gibi. Tam üyelik sağlanmadan önce Balkan ülkelerinin kendi aralarındaki sorunlarını çözmeye çalışıyorlar. Görünürde geride tek sorun kaldı. O da Bosna Hersek'in birliğinin sağlanması, Bosna Sırp Cumhuriyeti'nin entegrasyonu. Bu konuda en büyük görev Sırbistan'ın üzerine düşüyor. Nikoliç'in Bosna Sırp Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Milorad Dodik'i ikna etmesi gerekiyor.

AB Balkanları ilhaka karar verdi. Balkanlar'da yeni bir dönem başlıyor. Müslüman nüfusu az ülkeler AB'ne girecek ve Avrupa ideali gerçekleşmiş olacak. Böylece Türkiye'ye düşünülen rol 'ayrıcalıklı üyelik' statüsüdür.

http://yenisafak.com.tr/yazarlar/SuleymanGunduz/ab-balkanlari-ilhaka-karar-verdi/37550