2011'de İslam dünyasında başlayan değişim süreci bizleri derinden etkilemeye devam ediyor. Özgür seçimlerin ardından istikrara kavuşmakta olduğuna inandığımız ülkelerde bir olay anında süreci başladığı noktaya taşıyabiliyor.

Tunus ve Mısır'da seçimler yapılmış ve halkın özgür tercihlerinin sonucu yeni hükümetler kurulmuştu. Sıra anayasa yapımına gelmişti ki yeniden ortalık karıştı/karışıyor. Devrilen diktatörlerin tutumundan şikâyet edenler kendileri de olaylar karşısında aynı tutumu takınmak zorunda kalıyorlar. Zulme uğrayanlar zalim konuma getiriliyorlar.

Mısır sokaklarında Hüsnü Mübarek'ın güvenlik güçleri göstericilere şiddetle karşılık verirken; şimdi de seçilmiş lider Muhammed Mursi'nin talimatıyla oluyor her şey.

Yeni seçilen liderler ve yönetimler kısa sürede eskitiliyor. Anayasalar ya yapılamıyor veya yapılanlar yeniden gözden geçirilmek zorunda bırakılıyor. Tam anlamıyla bir kaos yaşanıyor.

Tunus ve Mısır'ın seçim sonrasında istikrara kavuştuğuna sevinmiştik. Bugünlerde yeniden sıkıntılı bir süreçten geçiyorlar. Mısır, anayasa referandumundan sonra istikrarı kaybetmekle karşı karşıya bulunuyor. Cumhurbaşkanı Mursi'nin muhalif liderlerle yaptığı görüşmeden sonra anayasayı yeniden ele alacağını ve düzelteceğini vaat etmesi olayları sonlandırmadı.

Tunus da ise muhalif liderlerden Demokratik Yurtseverler Partisi lideri Şükrü Beliyd uğradığı silahlı saldırı sonucu öldü. Beliyd'in ölümüyle birlikte Arap Baharı'nın örnek gösterilen ülkesinde yeniden başa dönüldü. Tunus'taki devrimin Libya ve Mısır gibi çok kanlı olmaması bizleri umutlandırmıştı.

Tunus devrimini diğer devrim sürecinde olan ülkeler için örnek olarak göstermekteydik. Raşid El Gannuşi liderliğindeki En Nahda Mısır İhvan'ına göre daha büyük halk desteği sağlamıştı.

Tunus'a yaptığımız ziyarette hükümeti oluşturan parti lideri ve yöneticileriyle görüşmüştük. Bizlere sürecin zorluğundan bahsettiler.

Seçimlerin ardından uzun müzakereler sonunda koalisyon hükümeti oluşturuldu.

Hükümeti En Nahda ile birlikte liberal anlayışa sahip olan Cumhuriyet Kongresi Partisi ve merkez solda yer alan Ettakatol Partisi oluşturdu.

Hükümet kurulurken başta ülkenin en büyük siyası partisi yüzde 41,5 oy desteğine sahip olan En Nahda büyük özveride bulundu. Parti Genel Başkanı Gannuşi başbakanlık dâhil hiçbir kademede görev almadı. Yerine parti Genel Sekreteri Hamadi Cibali başbakan oldu. Cumhurbaşkanlığına insan hakları ile ilgili çalışmalarıyla tanınan Moncef Marzuki getirildi.

Koalisyon farklı dünya görüşüne sahip siyasi partilerden oluşmasına rağmen siyasi ve ekonomik alanda başarılı çalışmalar yapıyordu. Özgürlüğün ne kadar büyük bedeller ödenerek elde edildiğinin herkes farkındaydı. İslam'ın ve Batı dünyasının tecrübelerine sahip olduklarını, yeni hazırlayacakları anayasanın tüm insanlık için örnek oluşturacağını söylüyorlardı.

Anayasa yazımı tamamlanmak üzere, ardından halk oylamasına sunulacak. 2013'te cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri yapılacak.

Akdeniz Avrupa'sı Kuzey Afrika'daki gelişmelerden pek hoşnut değil. Siyasal çıkarlarının tehdit altında olduğunu hissediyorlar. Tunus başarmış olursa; İslam dünyası ve Afrika için yeni bir açılım olacak.

Ülkemize benzer kara propaganda devreye girdi ve En Nahda lideri Gannuşi'nin Selefilere yönelik açıklamalarını içeren videokasetler yayınlanmaya başlandı. Sokaklarda Selefi grupların tedirginlik yaratacak davranışları medyada gündem oluşturuyordu. Böylece ülkede radikal bir İslami anlayışın egemen olmakta olduğu izlenimi veriliyordu. Ayrıca Gannuşi'nin damadına yönelik yolsuzluk iddiaları ortaya atıldı. Zemin hazırlanmaya çalışıldı.

Muhalif lider Beliyd'in öldürülmesi yeni bir sürecin başlamasına neden oldu. İstikrarı yakalamak üzere olan Tunus yeniden karıştı. Muhalifler suikasttan hükümeti sorumlu tutarken; ayrıca hükümeti farklı düşüncelere izin vermemekle suçladılar.

Gannuşi Anadolu Ajansı'na verdiği röportajda ''Bu olay, İslami eğilimli gruplar ile laik kesim arasındaki ilişkilerde eşsiz bir deneyim sunan Tunus modelini hedef alarak, İslami ve modernist aileler arasında savaş sebepleri çıkarmayı hedeflemektedir'' dedi.

Cinayetin Tunus'u istikrarsızlaştırmaya yönelik 'derin' ilişkilerin sonucu işlendiği ortada. Ülke olarak bizler bu konuda büyük tecrübe sahibiyiz.

Siyasi ve ekonomik alanda Tunus ve Mısır'a destek vermek zorundayız.

Bütün bu yaşananlar devrim süreçlerinin ve sonrasında güçlü halk desteklerine rağmen oluşmuş iktidarların ne kadar kırılgan olduklarını göstermektedir.

Ekvator üstü Afrika yeniden tasarlanıyor. Libya, Cezayir ve Mali: ya sıradakiler?

http://yenisafak.com.tr/yazarlar/SuleymanGunduz/tersine-dondurulmeye-calisilan-devrim-tunus/36248