Msr'da günlerdir beklenen olaylar gerçeklemeye balad. Darbe yönetimi ülkede sükûneti salamak ve gösterileri sonlandrmak adna meydanlara kanl bir ekilde müdahale etti ve olaanüstü hal uygulamasna balad.
lginç olan ise artk naklen yayn sava, katliam ve darbe seyrediyoruz.
Dünyaya yön veren ülkeler sessiz.
Bugüne kadar az gelimi veya gelimekte olan ülkelerde yaplan askeri müdahaleler 'bizim çocuklar baard' sözüyle desteklenirdi. Açktan destek olmazd. lk defa ABD Dileri Bakan John Kerry açktan darbeyi savundu ve 'Msr ordusunun ülkede demokrasiyi yeniden ina etmekte olduunu' söyledi.
Demokrasiyi askerlerin inas ilk defa Msr'da olmayacak!
Bat dünyasnn dndaki ülkelerde genelde modern uygulamalar asker eliyle yaplyordu. Egemenler elinde silah olandan neyi talep ediyorlardysa o yerine getirilirdi.
Yeni milenyumda alglar ve davranlar deiti.
Hükümetler, sivil ve askeri bürokrasi bunu kavramakta zorluk çekiyor. Bireyler, düüncelerine ve tercihlerine sayg gösterilmesini istiyorlar. Hükümetler ise bireyleri kendi bürokratlar, darbeciler de askerleri gibi görmeye devam ediyor. 'Gösterileri veya eylemleri sonlandrn' talimatna 'ba üstüne efendim' sözünü bekliyorlar. Artk baskyla ve talimatlarla yönetmenin devri geride kald. slam dünyasndaki yöneticilerin veya darbecilerin de anlamad bu.
Totaliter, baskc ve tek tip birey arzulayan düüncelerin sonu geldi. Daha katlmc ve paylamc bir dönem balad. Bireyler ister aznlk ister çounluk olsun kendilerine sayg gösterilmesini, düüncelerini ve eletirilerini korkusuzca dillendirmeyi talep etmektedirler.
Katlmc ve paylamc demokrasi talebi sadece Orta Dou'da veya az gelimi ülkelerde deil; kadim demokrasilerde de ortaya çkmaktadr.
letiim ve etkileim herkese her eyi yeniden öretiyor.
II. Dünya Sava'ndan sonra tasarlanan uluslararas organizasyonlar artk sorunlar çözmekte yetersiz.
Souk Sava döneminin sonlanmasyla oluan 'siyasi akl' sorunlar daha karmak hale dönütürdü.
Tehlikeli olan ise 1989'da sonlanan souk sava dönemi anlay çan gerisinde kalm, ça yorumlayamayan liderler tarafndan yeniden ina edilmeye ve geri getirilmeye çallyor olmasdr. ABD-Rusya, Çin-Japonya, Kuzey-Güney Kore, srail-Filistin ekseninde Asya Pasifik, Orta Dou ve Afrika'da ki gelimeler buna hizmet ediyor.
Bugün bütün ülkeler ulusal ve uluslararas sözlemelerini bireyi merkeze alan çoulcu bir anlayla yeniden düzenlemek zorundadrlar.
Artk dünyada hiçbir ülkenin iç sorunu sadece kendisini balamyor. Her sorun ayn zamanda ilikili dier bir ülkenin de sorunu haline dönütü. Bu dil, din, mezhep veya corafi ilikilerden kaynaklanyor.
Çin, Dou Türkistan'da veya Tibet'te ki uygulamalarn sadece kendi sorunu olarak göremez. Almanya'nn, kendi içinde yaayan Türk aznln sorunlarn kendi sorunu olarak göremeyecei gibi.
ABD kendi içindeki rk ayrmcln ve 11 Eylül 2001'den sonra oluan slamofobia'y sadece kendi sorunu olarak görebilir mi?
Fransa'nn ülkesinde yaayan Cezayir aslllara yönelik tutumu Cezayir'i ilgilendirmiyor mu?
Türkiye kendi Kürt sorununu ne kadar kendine ait olarak görebilir. Bu sorunun bir parças Suriye, Irak, ran, Azerbaycan ve Ermenistan deil mi?
Rusya'nn kendi içinde yaayan Türk ve Müslüman unsurlara yönelik uygulamalar ilgili dini ve etnik anlaya sahip ülkeleri ilgilendirmiyor mu?
Hindistan'n Kemir sorunu ayn zamanda Pakistan'n sorunu deil mi?
Bu kadar karmak bir yap içinde olan dünyada her sorun herkesi ilgilendiriyor.
Güçlüler kendi sorunlarn uzla ile çözme yeteneine sahipler.
Ya güçsüzler?
Onlar da sorunlarn anlama ve uzlama yerine; bask, iddet, katliam veya darbeyle çözmeye çalyorlar.
Bu durum tahammül edilemez trajedileri gündeme tamaktadr; Bosna Hersek, Afganistan, Suriye ve Msr örneklemesinde olduu gibi.
Yeryüzündeki bütün liderlerin gelimeleri anlamas ve yeni çözüm metotlar üretmesi gerekir.
Artk insanlk adalet bekliyor.
Özgürlük ve adalet, refah ve huzurun teminatdr.
Özgürlük ve adalet olmazsa insan olmaz.
http://yenisafak.com.tr/yazarlar/SuleymanGunduz/ozgurluk-ve-adalet-olmazsa/39073
|