Yaz mevsiminin ilk günlerinde gök delinmiçesine yamur yam. Yal geçen günlerin ardndan hava açm ve güne sevimli yüzünü göstermiti.
Çocukluunda mevsimler normal bir düzende seyrederdi. Kn mevsimin gerektirdii kadar kar yaar, baharda çiçeklerin açyla yazn gelii arasndaki süre uzun olurdu. Doay rengârenk çiçekler kuatrd. Kr menekeleri ve papatyalar karn kalkt zeminlerde ortaya çkard. Çiçekler günlerce dallarnda kalrd. Doduu topraklarda komar ve cifin olarak adlandrlan orman gülleri, mor ve sar çiçekler açard. Bunlar hareketli günlerin müjdecisiydiler. Bahar umutlar yeertecek kadar uzundu. Yaz, mevsimin gerei ne ise o ekilde gerçekleirdi.
Sonbaharda, eylül aynn sonuna doru ve ekim aynn balamasyla yeillikler sararmaya balard. Yapraklarn sararmas ve tatl bir rüzgâr esintisiyle düüp etrafa yaylmas ayr bir güzellikti. Güzelliinin içinde derin bir hüzün vard.
imdi mevsimlerin arasndaki zaman ksalm, yazlar uzun geçiyor. Bahar ve sonbahar doyasya yaanmyor artk. Bu durum duygular da etkiliyor. Sabr, umut ve hüzün geçmi döneme ait kavramlar gibi duruyor...
Ban cama dayayp, vadinin ortasnda derenin kenarndaki parka bakarken bunlar geçmiti aklndan. Küçük bir el eline dokundu. 'Hadi parka gidelim baba.' Dalp gittii çocukluundaki mevsimlerin dünyasndan uyanp küçük eli kavrad, 'Gidelim evlat' dedi.
Ayakkablarn giyerek büyük bir hzla evden çkp vadiye doru indiler. Park bir vadi içinde yer alyordu. Dünyann birçok bölgesinden getirilmi, geçmi dönemin ihtiamna ve sosyal olaylarna tanklk etmi yal aaçlar vard parkta.
Çocuk önce kaydrakta kaymak ve ardndan salncakta sallanmak istedi. Genelde babalarn çocuklarn parka götürmeleri yaad toplumda allm bir durum deildi. Daha çok anneler bu ie bakyorlard.
Anneler veya bakclar -ki genelde bu kentin zengin mahallelerinde rastlanr bir durumdu- banklara oturup bir yandan göz ucuyla çocuklar takip ederler, dier yandan ya gündelik yaananlar konuurlar ya da el ilerini yaparlard. Örgü, oya veya yuvarlak bir kasnakta kanaviçe. Yaamn srlarn kayt ederlerdi adeta.
Adam bankn kenarnda oturdu. Derin bir iç çekti: 'Hey gidi günler hey'. Eskiden babalar babalarnn veya aile büyüklerinin yannda çocuklarna sevgi gösterisinde bulunamazlard. Otoritelerinin sarslma endiesi vard. Ataerkil anlay buydu. Bu ayn zamanda bir terbiye yöntemiydi.
Aklna babasnn gurbetten gönderdii mektuplar geldi. Mektuplarda eine ve çocuklarna hitaben bir satr bile yer almyordu. Ancak bazen küçük kardeine yazd mektupta ailesinin durumunu sorabiliyordu, babas.
Bir gün bir arkadana çocuklaryla arkada gibi olduunu söylemiti. Arkada ona 'Çocuklar arkada bulabilirler, onlara baba gerekli' demiti. Geleneksel alg buydu.
Anneler çocuklarn babalaryla korkuturlard. Türkülere de konu olmutu. Çocuunu izlerken: 'atem tutem ben seni/ekere banem ben seni/akama buban gelende/önüne atem ben seni' sözleri geldi aklna. Annesi ona bu türküyü hiç söylememiti oysa. Hüzünlü bir tebessüm belirdi dudaklarnda.
Çocuu salncaa bindiinde onu desteklemek için yerinden kalkt ve yanna gitti. Güç vererek yava yava sallanmasn salyordu. Çocuun arkasnda durmak, ini ve çklarnda ona güç vermek, dokunmak, onun bunu hissetmesi ve yalnz olmadn anlamas… Bir babann görevi budur, diye düündü. Yllarca göremedii babas dütü aklna. Arkasna dönüp bakt ürperdi ve derin bir yalnzlk hissetti.
Çocuk, baklarndan babasnn yalnzln hissetmi olsa gerek, onu daha sert bir oyun oynamaya davet etti. Savaçlk oynayacaklard. Çocuklarn parka götüren annelerden de böylece farkllaabilirlerdi. Daha erkekçeydi ve yaananlara uygundu. Her gün çada haberleme araçlarnda buna tank oluyordu çocuk.
Oyunda girift bir yön yoktu ve kurallar basitti. Aaçlarn arkasna saklanlacak ve aniden çkp ate edilecekti. Parkta saatlerce aaçtan aaca kotular ve arkalarnda saklandlar. Sesli birbirlerine ate ediyorlard. Bazen baba, genelde çocuk vuruluyor ve yere düüyordu. Baba koup evladn kucana alyor, yarasn tedavi ediyor, merhametle gösüne bastryor ve çocuk diriliyordu.
Her gün anneler günüdür, babalara bir gün yeter. Yalnzlaan dünyada çocuklarn arkadalaan babaya da ihtiyaçlar olabilir.
Babalar gününüz kutlu olsun.
http://yenisafak.com.tr/yazarlar/SuleymanGunduz/belki-de-arkadaslasan-babaya-ihtiyacimiz-var/38177 |