Her yıl 20'ye yakın üniversiteye gidiyorum. Üniversiteli gençlerin kurdukları derneklerin düzenlediği konferanslara veya panellere katılıyorum.

Gençlerle buluşmak onları dinlemek ve onlarla düşüncelerimizi paylaşmak bahar gibi yeniliyor beni.

İki hafta önce Sakarya'da Şenpiliç Endüstri Meslek Lisesi'nin davetlisiydim. Balkanlarla ilgili gördüklerimi ve bildiklerimi anlattım. Okul yönetimi 'Hayat Dersleri' adı altında entelektüellerle öğrencileri buluşturuyor ve onların birikimlerinden yararlanıyor.

Ülkemizde hemen hemen her ilde bir üniversite, ilçede fakülte veya meslek yüksekokulu var. Bazı illerin veya ilçelerin gelişmişliği ve sosyal yapısı üniversite dışında öğrencilerin yetişmesinde yeterli bir zemin sunmuyor. Bu bölgelere hayat tecrübesi ve başarısı olan insanlar davet edilmeli ve onların 'hayat mücadelesi' dinlenmeli.

Batıda bu tür eğitim programları uygulanıyor. Ülkemizde vakıf üniversiteleri bu tür programları uygulamaya daha yatkın gözüküyor. Devlet üniversiteleri de tecrübeyi bir ders haline dönüştürmesi gerekir.

Geçen hafta Almanya'da hemşerilerimizin düzenledikleri Holo Birliği buluşmasına katılıp döndükten sonra, Süleyman Demirel Üniversitesi Tasarım ve Yaşam Kulübü'nün davetlisi olarak Isparta'ya gittim.

Isparta'da iki gün içinde üç konferans verdim. İki konferans liseli gençlerleydi. Liseli öğrencilerle buluşmak ayrı bir tecrübe oluyor benim için.

Isparta Özel Altınbaşak Bedri Ayhan Lisesi öğrencileriyle iki gün boyunca 'gönüllülük' üzerine konuştuk ve 'Yeryüzü Doktorları' örneğini anlattım. Bilgili ve duyarlı öğrenciler yetiştirdikleri için okul yöneticilerini tebrik ediyorum. Ayrıca okul kurucuları ve yöneticileri öğrencilerin bilgi ve görgülerini artırmak için onları Avrupa, Asya ve Afrika'ya götürdüklerini öğrendim. Yeni nesil şanslı.

Isparta ziyaretimin son gününde Süleyman Demirel Üniversitesi Tasarım ve Yaşam Kulübü öğrencileriyle de buluştum. 4 yıldır her bahar geliyorum.

Bu yılki konferans konumuz '21. Yüzyıl ve Orta Doğu' idi. Konferans'ta konu başlıkları itibariyle 'yeni küresel aktörleri, dünyanın kırılgan noktaları Afrika, Asya Pasifik ve Orta Doğu'yu, Orta Doğu'da da yeni siyasi fay hatlarını ve geleceğini' konuştuk.

Bu buluşmaya vesile olan Teknik Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Kemal Yakut'a, Tasarım ve Yaşam Kulübü Akademik Danışmanı Yard. Doç. Dr. Adnan Çalık'a, Öğretim Görevlisi Ziya Yakut'a, Tasarım ve Yaşam Kulübü Başkanı Burak Karadağ'a, Başkan Yardımcısı Özge Toy'a ve şahsında kulüp üyesi öğrencilere teşekkür ediyorum. Gördüklerim ve dinlediklerim beni geleceğe yönelik umutlandırdı.

Prof. Dr. Ali Kemal Yakut'la özel sohbetimizde dünyada yaşanan gelişmelerin ezoterik boyutunu konuşmak benim için son derece öğretici oldu.

Burada bir not düşmeliyim; Milli Türk Talebe Birliği üyesi öğrencileri her ay bir konu seçiyor ve o konu üzerinde okumalar yapıyorlar. Okumaların sonucunda ilgili bir kişiyi davet ediliyor, konu üzerinde tartışılıyor ve konuğun görüşleri alınıyor.

Geçen yıl öğrencilik yıllarımda üyeliğini yaptığım ve yetişmemde önemli katkısı olan MTTB'nin Ankara, Konya ve Erzurum şubelerinin konferans davetlerine iştirak etmiş oradaki öğrenci arkadaşlarla birikimlerimizi paylaşmıştık.

Evet, bahar geldi, doğada hummalı bir hareket var. Su canlıların bedenine yürüyor. Her tarafta ağaçlar yeşermeye ve çiçekler açmaya başladı. Baharda toprağın hareketlenmesi gibi merkezinde yaşadığımız coğrafyada da yeni gelişmeler oluyor.

Ülkemizde çözüm süreci, Suriye krizi ve Filistin sorunu üzerine konuşmalar ve tartışmalar devam ediyor. Hâkim olan tartışma çözüm süreci.

Orta Doğu'da yaşananlar dün olduğu gibi bugün de dünyanın gidişatını belirleyecek.

Ülkemizdeki gelişmeleri görünce; bahar ayında umutlanmak için çok gerekçe var.

http://yenisafak.com.tr/yazarlar/SuleymanGunduz/bahar-ayinda-umutlanmak-icin-cok-gerekce-var/37092